17 Ekim 2011 Pazartesi

Bırak Mahalleliliği Dön Twitter'a



Mahallede Feysbukhane
Fatih Balat’ın dar ve eski sokaklarında bağırarak ahaliye önemli havadisleri veren insanlar vardı. Bunların dışında mahallede günlük havadisleri kadınlar günlerde, erkeklerse işten sonraları akşamları kahve sohbetlerinde konuşurlardı. Mahallede dedikodular eksik olmaz, herkes Neriman ablanın da(Bilhassa güzel kızı hakkında bitmezdi dedikodular.), Arif beylerinde ne halde olduğunu, nelerle meşgul olduğunu bilirdi. Bazen edinilmesi zor bilgileri almak için esnaf( berberler bir tür gazetecidir hala), bazen de kapıya gelen bohçacı bulunmaz Hint kumaşıydı. İşini bilen biri beş dakika da yolunu bulur, konudan konuya atlayıp kafa karıştırır, en gizli sırları bile elde edebilirdi. Bir yeniçerinin tanıdığı olabilmekse cabası. Ocakta neler olmuş, padişah ne durumda, sikkeler nasıl kesiliyor, cülus bol mu ve daha ne istersen hepsi ayağına kadar gelirdi. Bu merak tek taraflı da değildi elbet. Gizli memurlar halkın arasına karışır onu bunu konuşturup bilgi alırlardı mahalleli hakkında. Çok nadir de olsa bazen de padişah inerdi tebaasının arasına. İletişim vazgeçilmezdi herkes için.

Şimdi mahalleli artık bıraktı bohçacıyı onu bunu. Facebook’a Twitter’a giriyor. Artık Neriman ablanın kızının ne mal olduğunu, profil resminden ve üstteki kişisel bilgiler bölümündeki “ilişkisi var” sütunundan herkes biliyor. Bohçacılar yerini bildirimlere bıraktı. Pencereye taş atıp,”Annem sizi yemeğe bekliyor” nidaları atan çocuklar görülmez oldu, sol üst köşede edimsel koşullanmanın insani deney tatbiki olan –eğer mesajınız varsa- kırmızı bir şekle bürünen mesaj bildirim butoncuğu yeterli artık. Öyle gerekte yok milletle çene çalmaya akşamları sarayda yeni havadisler ne diye. Giriyorsun sosyal medyaya şimdi, bırak senin sarayını Beyaz Saray’dakileri bile öğreniyorsun.( Clinton şanslıydı, çünkü sosyal medyanın kurucuları daha çocuktu o zamanlar, ama Obama böyle bir faaliyete girişirse, bu havadis bir saatte milyonlarca mahalleye yayılır.) Ayrıca öyle ekstra ocaktan tanıdık manıdığı da gerek yok. Takip et devlet erkânının tweetlerini, paylaşımlarını, ocağa dinleme cihazı koymuş gibi olursun. Ah bir de sosyal medyanın nimetlerinden biri de gizli memurlar sokakları arşınlamaktan vazgeçip hesaplarımızı arşınlıyorlar şimdilerde. Hepimiz kütük defterlerine işlenir gibi “rahat rahat” takip listelerine(!)alınıyoruz. Hala iletişim vazgeçilmez pek tabi. Fakat bunu daha “medeni” yollarla yapıyoruz, ilkel değiliz yani yüz yüze yerine klavye klavyeye. İşin özü şu ki: Bırak mahalleliği dön Twitter’a.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder