İnsanlar birbirlerini eleştirmekte özgür, fikrini bir şey üzerinde belirtmekte özgür.Tabi ki bunlar doğal hakkımız fakat asıl alıcı noktaysa eleştirmek için eleştirmek.
Olumlu eleştiri olur mu? Zaten eleştiri sözcüğü kelime manası olarak hem olumlu hem de olumsuz manasını bünyesinde barındırıyor. Ama ne yazık ki, Türkiye’de aydın geçinen, kendini entelektüel kimliğiyle topluma ispatlamış bazı insanlar bile bunu anlamaktan aciz. Onları anlıyorum, bir şeyi beğenirse ya da onaylarsa onayladığı şeyin tarafına geçmiş olur ki, bu da onun durumu,duruşunu zedeler.Bir şeyi beğenir ama arkadaş(yandaş,iş veren,artık neyse) topluluğu onun beğendiği şeyi beğenmezse,aman Allah rezil olur,yıpranır.
Eleştirme üzerine hayatımda okuduğum, izlediğim sanat eserlerinin bazılarında dahi bulamadığım nüansı Ratatouille animasyon filminde Anton Ego’nun eleştiri yazısında buldum. Aynen şöyleydi:
Bir eleştirmenin işi birçok açıdan kolaydır. Çok az şeyi riske eder ve kendimizi kararımız için çabalayan ve didinen insanlar daha yüksek bir noktada görürüz. Yazması ve okunması kolay olumsuz eleştirilere besleniriz. Ancak yüzleşmemiz gereken acı bir gerçek var. Genel tabloya baktığımız zaman kötü bir yemek bile onun öyle olduğunu belirten yazımızdan çok daha anlamlıdır. Ancak bazen bir eleştirmen risk alır ve yeni olanı keşfedip savunur. Dünya yeni yeteneklere ve yaratımlara hoşgörüsüzdür.Güzel söylemiş değil mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder