Dün kapının önünde top oynayan çocuklara rastladım. Beni
görünce soğuk ve ürkek bakışlarla süzdüler. Gözlerinde, sorgulayan bakışlarında
derin bir güvensizlik ve sığınmışlık vardı. Aralarında anlamadığım bir dilde
telaşlı konuşmaya giriştiler bir lahza beni fark edince. Karara varmış olacaklar ki sus pus
oldular. İsteksizce oyunlarını bıraktılar. Yanımdan kaçarcasına sessizce
uzaklaşmaya başladılar. Zeytin gözlü ve samimi bakışlı en küçüklerinin kısa
kesilmiş saçlı başını sevdim yanımdan geçerken. Dudaklarında utangaç bir gülümsemeyle
koşarken kıkırdıyordu.
Bu çocuklar aylardır bizim evin önündeki parkta oynuyorlar.
Geçmişlerini ülkelerini kavuran savaşa emanet bırakıp, İstanbul'da yeni bir
hayat kurmaya çalışan Suriyeli elit ailelerin çocukları bunlar. Elit çünkü
burada ev tutabilmiş, tutunabilmişler. Parklarda yaşamıyorlar. Her şeyden
habersizmiş gibi yapıp oradan oraya koşturarak, bağırarak, isyan ederek
eğleniyorlar. Aileleri de onlarla birlikte. Fakat onları fazla göremiyorum.
Saklanıyorlar sanki. Kimi zaman apartmandan
çıkarken rast geliyorum yaşlılarına. Suç işlemişcesine anlayamadığım bir edayla
boyunları büküp yanımdan uzaklaşıyorlar.
Genç kızlar biraz daha mutlu görünüyor. Minibüste yeni yeni
öğrendikleri bozuk Türkçeleriyle "şurdan bir kişi alır mısın"
diyorlar muzipçe. Kim bilir belki burada kendilerini daha özgür
hissediyorlardır. Savaştan kaçıp
Türkiye'de yeni bir hayat kurma hayali, belki iyi bir Türk erkeğiyle
evlilik ya da okuyarak iyi bir işe
girmek, hulasa daha insanca bir hayatın özlemi var dileklerinde .Yol boyunca
Suriye onların gönüllerinde artık çok gerilerde kalmış gibi aralarında yüksek,
umut dolu bir sesle konuşuyorlar. Çekingen fakat meraklı bir hal seziliyor
hareketlerinden.
Bugün İstanbul yeni göçmenlerini bünyesine katıyor. Yeni bir
şehir doğuyor yavaş yavaş. İstenilen bu mudur bilinmez ama her şehir gibi
İstanbul'da şekil değiştiriyor. Bu bir evrim gibi. Şehirlerin evrimi. Kovulan
Rum, Ermeni ve Yahudilerin yerini Afrikalı siyahiler, savaş mağduru
Suriyeliler, iş umuduyla çalışmaya gelen Türkmenler, Özbekler, Gürcüler
dolduruyor. Büyük şehrin umudu karın doyurmasa bile bu insanlara hiç olmasa da
bunu vadediyor
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder