19 Haziran 2011 Pazar

Machinarium (Bir Sıkıysa Oyna Oyunu)

Son birkaç yıl içinde tekdüze, görsel şovlarıyla zihinlerimize kazanmış epeyce oyun oynadım. Açıkçasını söylemek gerekirse, bu tarz oyunlar ne kadar mükemmel olursa olsun, oynadıkça tekdüzeleşmekten kurtulamıyor, zamanla oyuncuyu etkinsizleştiriyor, otomatikleştiriyor. İleriyi tahmin ettiğiniz ölçüde sizin gelişiminize hiçbir katkısı olmuyor, deyim yerindeyse makineleştiriyor beşeri.

Geçenlerde internette şöyle bir gezintiye çıkmıştım. Nasıl oldu hatırlamıyorum ama karşıma Machinarium adında bir oyun çıktı. Puzzle-Adventure tarzı bir oyundu ve görselleriyle dahi ilgimi cezbetti. Gittim, aldım oyunu. Tamam tamam, yalan söylemeyeceğim, indirdim internetten. Toplam bazda 600MB’ı buldu bulmadı.

Oyunun amacı etraftaki nesneleri kullanarak, yani onlarla etkileşime geçerek ilerlemek. Size gerekli nesnelerin diğerlerinden hiçbir farkı yok. Aynı parlaklığa sahip hepsi ve ayrı bir özellik göstermiyorlar. İşte bu da oyunu epey bir zorlaştırıyor, işin içine nesneleri kombine edebilme de girince zihinlerdeki dişlileri gıcırdatıyor.

Konuyu anlatmaya gerek yok, klasik kız kurtarma. Fakat atmosfer mükemmel. Wall-E animasyon filmine yakın fakat daha soğuk. Robotların dünyası, çöl gibi bir ortamda çürümüş, yağlı ve eski metallerden inşa edilen kuleye benzeyen yaşlı bir şehir. Çizimler çok detaylı ve üsluplu, usta ellerden çıktıkları belli olan bir ortam sunuyor oyuncuya. Mekân kadar diğer ilgi çekici nokta ise yönettiğimiz kısa boylu, sevimli bir demir yığını olan robot. Sempati duymanız için çaba harcatmayacak nitelikte bir makine. Çoğu kere -klavyeyi bırakıp- göbeğimi sıvazlayarak kahkahalar attırdı bu yaratık bana. Genç kızların “Ayy! Çok şeker” diyeceği cinsten yani anlayacağınız. Genç kızlar her şeyi mükemmel özetliyor şu betimleme çabam için. Sağ olsunlar.

Oyunu fazlaca anlatmak istemiyorum. Ama zor, öyle sıkıldım deyip çekip giden beyler ve bayan arkadaşlar için değil. Nesnelerin kullanılma zamanlamaları var. Mesela damdaki kediye elektrik çarpmasını istiyorsanız, öncelikle zor bir bulmacayı çözerek elektriği veriyorsunuz tepedeki tellere, sonra bir sürü işlemden sonra elektrik tellerinin kopmasını sağlamanız gerekiyor. Neyse anlatması bile zor. Bu kadar zorluk için yapımcı şirket Amanita Games oyuncusunu düşünmüş ve “bu insanlar bulamayıp ilerleyemezse” diyerek basit bir flash oyun karşılığında çözümü size sunmuşlar. Bu basit oyunu geçtikten sonra resimler eşliğinde ilerleme haritası verilmiş. Siz siz olun her takıldığınızda, kopya çeken bilmiş öğrenci gibi bakmayın çözüme. (Çoğu kişi çözümü gördükten sonra zaten hep “önceden düşünmüş” olur. Siz önceden düşünmüşlerden olmayın fazlaca.) Sistemi zorlayın. Ben itiraf ediyorum yalnızca iki kez baktım. Ama biz 3 kişi oynadık bu oyunu onu da belirtmek isterim.

Eğer aklınızdan zorunuz varsa, oynayın. Sağlıklı insanda takıntılar oluşturabilir bu arada uyarıyım. Bir suyu keseceğim diye kardeşimle beraber 2 saat kadar uğraştık. Sonuna doğru çıldırıyordum az daha.Çıldırmadım hatta şu 3-4 gündür kendimi daha zeki hissediyorum. Egoları tatmin için çok ideal Machinarium. Oyun içi müziklerde atmosferi ve kurguyu destekleyecek nitelikte. Hepsi birbirinden güzel bestelenmiş bu oyun için. Çekler müzikten anlıyor dedirtiyor. Müziklerini ayrıca satında alabiliyorsunuz sitesinden çok cüzi bir rakama. Ya da Youtube tercihiniz her zaman var tabi.

 Bizim siyasilerimize de bu oyunu şiddetle öneriyorum. Seçim sonrası özellikle Kemal  ve Devlet Beylere (Püskevit yerken güzel gidiyor.) tavsiyemdir. Hem seçimin açısını unutur hem de vaatlerindeki zekâsal tutarlılığı gözden geçirme şansına sahip olurlar. Başbakan’a ve diğer siyasi beylere de bu mesajı buradan veriyorum.(Kim takarsa artık.) Oyların yarısını aldılar tabi.

Oyun bir sürü önemli ödülde almış.2009’da muhteşem görsellikte dahil olmak üzere, yanlış hatırlamıyorsam 5-6 tane. Epey önemli bir başarı bu. İkinci oyunun yollarını gözlüyorum. Eğer siz de Machinarium  “oynama isteğine” sahipseniz, linklerini mesaj olarak atabilirim. İyi oyunlar, kolay gelsin.

http://machinarium.net/demo/(Demosunu indirmeden oynayabilirsiniz.)

3 yorum:

  1. Ellerine sağlık çok güzel yazmışsın Önder Abi

    Burak Taşdelen

    YanıtlaSil
  2. Atarlanıp siyasete girmesen daha güzel olurdu dediğim bir inceleme. Tabi Machinarium ne kadar incelenebilir, ne kadar anlatılabilir oynamayan insanlara orası bir muamma. Ellerine sağlık. :)

    YanıtlaSil
  3. geç tanışmış biri olarak oyunla ilgili çıldırmalarımı hatta kısa süreli yüksek tansiyon yüzünden beynimin akmasını özetlemişsin eline saglık

    YanıtlaSil