18 Ocak 2013 Cuma

Fransa ve Uluslararası Siyasette Kimlik Bunalımı


Fransa’nın Mali’ye müdahalesi sürpriz oldu. Meğer hiç değilmiş. Avrupa’da Almanya’nın gerisinde kalan, dünya siyasetinde nüfusunu kaybetmeye başlayan –yaklaşık 100 yıldır-, Afrika’da Çin ile rekabet edemeyen bu eski emperyalist ülkenin Mali’ye müdahalesi sanki ben de varım demek için gibi.

Libya’ya ilk müdahale eden ülke yine Fransa’ydı. Özellikle bölgede bir ABD ile rekabet söz konusu. Libya’da gördük bunu. Sarkozy’nin yaptığı hamle ABD’nin sıkıştırmasıyla NATO şemsiyesi altına alınmıştı.

Çin, ABD ve kısmen de Rusya’dan sonra askeri anlamda Fransa kendini iyi bir yere konumlandırmak niyetinde. Ortaçağın şövalyeli, 19. Asrın Napolyonlu Fransa’sı 21.yy’da konumunu ya da daha doğru bir tabirle beynelmilel devlet kimliğini yeniden şekillendirmenin sancılı eşiğinde.

Türkiye ile içerik açısından çok farklı olsa da, aynı sıkıntıdan mustarip Fransa; “Ben nerede olmalıyım?” "Anlı şanlı tarihe sahip bir ulus olarak neler yapmalıyım?”, “21. Yy ’da kendime uluslararası siyasette nasıl bir rol biçmeliyim?”,” Bu çağda dostum kim, düşmanım kim ve ben kimlerle işbirliğine gitmeliyim?” gibi soruları soruyor. Bu bağlamda yeniçağ Fransa’nın kimlik bunalımının sonuçlarına ve bu sancıların gürültü, kanlı, savaş ortamlarına mı gebe olacak. Bakıp göreceğiz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder