Patriotlar Türkiye’ye gelmeye başladı. Rasmussen’in yaptığı “ayıptır”
açıklamasının aksine İran’ın ve öyle ya da Rusya’nın hedef alındığı bir gerçek.
Esad’ın sığınacak ülke aradığı ve askeri üslerini bir bir kaybettiği bu son iki
aylık dönemde yani yerinde bir teşbihle uçurumun kıyısında olduğu şu anlarda
Türkiye’ye herhangi bir askeri müdahalede bulunması hiç ama hiç mümkün değil.
Çocuk mu kandırıyorsun? |
İran’ın tepkisi haklı olarak yerinde. Özellikle İsrail’in
ülkesindeki istihbarat ve suikast eylemlerine daha da ağırlık verdiği ve
vereceği bu aralıkta Türkiye’de konumlandırılan bu füze rampalarının ona
yöneltilmiş olduğunun farkında.
Savunma amaçlı ibaresi ise son yüzyıldır çoğu kez şahit
olduğumuz üzere bir siyasi söylem. Savunmaya gerek duyulan ya düşmandır ya
da düşman olması muhtemel olan devlettir. Türkiye “bağımsız” politikalar geliştirmesi
gereken şu dönemde NATO’nun güdümünde hareket ediyor. Bilhassa kendi bölgesel
çıkarlarını, İsrail ve ABD ile çatışmayacak politikalarla kombin edebilmesi ise
çok zor görünüyor. Irak-Türkiye
ilişkilerinin gerginleşmesiyle durumu daha da öngörülemez bir vaziyete
getiriyor. İran ile Türkiye gelecekte kurulması muhtemel bir Kürdistan konusunda
ise çatışabilirler (?). İran’ın kuzeybatısında yaşayan Kürt nüfusun Türkiye’nin
doğu sınırları boyunca uzanacak (Suriye-Irak -İran) bir Kürdistan ile birleşebileceği
ihtimali imkansız değil.
Türkiye kuzey Ortadoğu’nun yeniden şekillenmeye başladığı bu
zaman diliminde bölgesel politikalarını çok uzun projektörler vasıtasıyla
yapmalı. İç sorunlarını bu eksende, gelecek
20 yılı kapsayacak şekilde, farklı senaryolarla kemikleşmiş, sığ iç ve dış
politikalardan olabildiğince uzak ele alması gerekir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder