15 Aralık 2012 Cumartesi

Ölümleri Kıyaslamak


Amerika’da meydana gelen okul katliamında ölü sayısı 28 ve şimdi tüm dünya bu hazin olayı konuşuyor, yazıyor ve çiziyor. Yaşananlar inanılamayacak gibi, küçücük çocukları katleden bu caninin açtığı rastgele ateşte sebepsiz yere can verenleri derin bir hüzün ile anıyoruz. Dünya basını ise bunu manşetlere haklı olarak taşımış vaziyette. Ancak burada bir değer biçme sorunu ile karşı karşıyayız. Ölümler arasında bir karşılaştırma yapıyoruz ve birini kanıksıyor, diğerininse yıllarca tartışıyor, nedenlerini irdeliyoruz.

Fotoğraf: Nicole Tung-(www.globalpost.com)
ABD’de hayatlarını kaybedenlere üzülüyorum ve ailelerin acılarını yürekten paylaşıyorum. Fakat Suriye’de hayatlarını kaybeden yüzlerce çocuk neden yazılı ve görsel basında yeterince yer bulamıyor. Sebebi çok açık, Orta Doğu’da ölüm artık sıradan, olağan bir olgu. Biz bile bunu artık böyle görüyoruz. Duyarsızlaştık, normalleştirdik, öyle bir hala getirdik ki en ufakta olsa nazarımızı çekmiyor, onunla ilgili bir haberle karşılaştığımızda başımızı çeviriyoruz.

Ölümün olağan kabul edildiği coğrafyalar yarattılar ve biz de buna uyduk. Yüzyıllarca bir arada yaşadığımız Halep’i, Şam’ı yurt-dışı saydık. Çağ değişti, yeni devletler kuruldu, koca bir asır ayrı gayrı geçti ama ortak kültür potasında öyle ya da böyle olduğumuz toplumlara yüz çevirdik. Şimdiyse ABD’de yaşanan ölümler bizim için Halep’te yaşananlardan daha önemli oldu. Halep neredeyse ölürken, tarihi yapıları tuz buz edilirken, medeniyetin doğduğu topraklar hiç edilirken biz İstanbul’daki sıcak evlerimizde Amerikan dizileri izlemeye koyulduk, ABD’de yaşananları ekranlara taşırken, “öteki”ne hiç değer vermedik.

http://dunya.milliyet.com.tr/suriye-de-olen-cocuk-sayisi-3-bini-gecti/dunya/dunyadetay/18.10.2012/1613731/default.htm

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder